ALAN DEĞİŞİKLİĞİ YALAN OLDU
Milli Eğitim Bakanlığı yıllardır beklenen alan değişikliğine ilişkin ilk açıklamayı Ağustos ayı sonunda yapmıştır. Açıklama öğretmenlere adeta müjde olarak sunulurken ve takvimi o dönemde Aralık 2017 olarak açıklanmışken dün yapılan açıklama eğitim camiasında hayal kırıklığına yol açmıştır.
MEB dün yaptığı açıklamaya göre alan değişikliğini adeta; sadece 540 saat eğitim alan ve özel eğitim alanına geçmek isteyenler için yapacağını belirtmiştir. Oysa ki sertifika ile öğretmen yetiştirme yöntemi çağımıza uygun bir yöntem olmadığı gibi bugün bu alanda atama bekleyen öğretmenlere de haksızlıktır.
MEB her türlü yöneticilik kademesinde olduğu gibi işi ehline vermekten uzak bir tavır sergilemektedir. Alanında lisans eğitimi almış öğretmen adayları varken yanlış bir politika ile çok hassas olduğumuz ve olunması gereken özel eğitim alanına yapılan bu haksızlığı da kabul etmiyoruz.
MEB alan değişikliğini bu sınırlılıkta tutarak, akademik olarak mezun olmuş, diplomasını almış öğretmenlerin mezun olduğu alanla ilgili bir öğretmenliğe geçiş yapmak istemesine kayıtsız, yani alan değişikliği talebinde bulunmasına engel olmasını anlamakta güçlük çekiyoruz.
MEB yaptığı açıklamada;
“ Alan değişikliği, öğretmen ihtiyacı ve kamu yararı göz önünde bulundurularak sınırlı tutulmuştur. Şöyle ki; 1- Bakanlığımız kadrolarında görev yapan öğretmen sayısı 904.679’a, norm kadroya göre öğretmen doluluk oranı ise ortalama % 90’a ulaşmıştır.”
demektedir.
Bunun anlamı şudur: MEB de hali hazırda yüzbin hatta daha fazla öğretmen açığı bulunmaktadır.
Kamu yararını düşünen MEB öncelikle tüm bu açığı kapatmalıdır. Bu nedenle Eğitim-İş olarak biz de atama bekleyen öğretmenler adına Şubat’ta 100 bin kadrolu atama talep ediyoruz.
MEB’in yaptığı açıklamaya göre alan değişikliği yapacak öğretmenlerin ihtiyaç duyulan öğretmen sayısında azalmaya yol açacağı anlaşılmaktadır oysa ki bu doğru değildir. Çünkü alan değiştiren öğretmen aynı zamanda eski alanını boşaltmaktadır. Yani ihtiyaçta bir değişiklik olmayacaktır.
Tabii ki kadrodan fazla öğretmen bulunan alanlara alan değişikliği kabul edilsin demiyoruz.
Bugün daha önce de yazılı olarak talep ettiğimiz gibi tüm alanların alan değişikliğine açılması halinde bile başvurunun beklenen düzeyde olmayacağı geçmiş tecrübelerle sabittir.
Buradaki yaklaşım; yıllardır bakanlık kadrolarında görev yapan öğretmenin önceden ya da sonradan mezun olduğu alanda görev yapma isteğinin karşılanması olmalıdır. Asıl kamu yararı böyle sağlanır.
Çalışanların mesleki doyumları, iş barışı, huzurlu ve verimli bir öğretmen-öğrenci ilişkisi gibi doğrudan eğitim-öğretimin niteliğine etki eden bir konu olan alan değişikliğinin mutlaka talep ve beklentilere uygun bir şekilde yapılmasını talep ediyoruz.
MEB Ağustos ayında verdiği müjdenin arkasında durmalıdır. Aksi halde eğitim çalışanları nezdinde zaten yıpranan güveninin daha da zedeleneceği açıktır.
MERKEZ YÖNETİM KURULU
MEB’e yazdığımız yazı için tıklayınız
YORUMLAR